phencyclidine use disorder - fensiklidin kullanım bozukluğu
fensiklidinin fiziksel ve/veya psikolojik etkilerine karşı yoğun duyarlık (SENSİTİVİTY) gelişmesi, maddeyi elde etmeye ve kullanmaya yönelik yoğun arzu ve gereksinim duyulması; maddeye kompulsif bir şekilde erişmeye çalışma ve onu kullanma; maddenin kullanımını sınırlandıramama, maddeye erişim engellendiğinde olumsuz duygular sergileme; maddeye bağlı davranışsal/mental ve bedensel sıkıntılar yaşama, işlevsellik alanlarında (örn., sosyal, mesleki, medeni, okul) sorunlarla karşılaşma. Maddenin uzun süre ve/veya alışılmışın dışında kullanılması durumunda bazı sonuçlar söz konusu olur: a. maddeye farmakolojik anlamda DUYARLILAŞMA oluşabilir (artan etkililik; daha önce etkili olmayan miktar etkili hale gelir, başlangıçtakinden daha güçlü tepkiler ortaya çıkar), b. maddeye TOLERANS gelişebilir (azalan etkililik; daha önceki miktarla elde edilen etki belirgin şekilde azalır, aynı etkiyi elde etmek için miktarın artırılması gerekir), c. madde bırakıldığında YOKSUNLUK SENDROMU oluşur. [Bozukluğa ilişkin belirtilerin/belirleyicilerin tam listesi ve TANI ÖLÇÜTLERİ için DSM-5’e (Köroğlu, 2014) bakınız.] Epidemiyoloji: DSM-5’te PREVALENS konusunda bilgi olmadığı, ancak genel nüfusun yaklaşık %2.5'inin fensiklidin kullandığı belirtilmektedir. Yaklaşık kullanım oranları, 12-17 yaş grubu için %0.3, 18-25 yaş grubu için %1.3, 26 yaş ve üstü için %2.9 olarak verilmektedir. [Diğer bazı epidemiyolojik bulgular için DSM-5’e (Köroğlu, 2014) bakınız.] Etiyoloji: Biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörler etkilidir. Risk faktörleri arasında demografik özellikler (örn., 12-17 yaş aralığında olma, düşük okul başarısı, okulu terk etmiş olma, bekar olma); psikososyal özellikler (örn., maddeye erişim ve onu elde etme kolaylığı, madde kullanan akran grubu içinde olma, parçalanmış aile, ebeveynlerden birinin ölümü, ebeveyn destek ve denetiminde yetersizlik, anne ve baba tarafından uygulanan disiplinde tutarsızlık, işsizlik); psikiyatrik bozukluklar (örn., kaygı, depresyon, dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu, davranım bozukluğu) vardır. Sınıflandırma/Tanılama: DSM-IV-TR’de, Eksen I’in altındaki Madde Kullanımı ile İlişkili Bozukluklar/Fensiklidin (ya da Fensiklidin Benzeri Maddelerle) İlişkili Bozukluklar/ Fensiklidin Kullanım Bozuklukları’nda Fensiklidin Bağımlılığı ve Fensiklidin Kötüteye kullanımı olarak yer alır. DSM-5’te, Maddeyle İlişkili Bozukluklar ve Bağımlılık Bozuklukları ana tanı kategorisi, Maddeyle İlişkili Bozukluklar/Halüsinojenle İlişkili Bozukluklar türünün alt türüdür (ICD-10-CM kodu alt türler için bildirilmektedir). [Ana tanı kategorisi altındaki tür (type) ve alt türlerin (subtype) kapsamlı dökümü için DSM-5’e (Köroğlu, 2014) bakınız.] DSM-5’teki Alt Türler: şiddeti açısından a. hafif (ICD-10-CM kodu: F16.10), b. orta derecede (ICD-10-CM kodu: F16.20), c. ağır (ICD-10-CM kodu: F16.20). Tedavi: 1. farmakoterapi: Atipik antipsikotikler (örn., risperidone, paliperidone, quetiapine, olanzapine), tipik antipsikotikler (örn., haloperidol, chlorpromazine, droperidol), anksiyolitik (örn., buspiron), antidepresanlar grubundan seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRIs; örn., fluoxetine, escitalopram, sertraline) ve serotonin ve noradrenalin geri alım inhibitörleri (SNRIs; örn., venlafaxine) kullanılır. Trisiklik antidepresanlar (örn., desipramine), sedatif, hipnotik ya da anksiyolitik (barbiturates: örn., phenobarbital) da kullanılabilir. 2. psikoterapi: Bilişsel-davranışçı terapiler; vakanın genel uyum ve uyuncunu artırmada motivasyon artırma terapisi, koşullar uygun olduğunda, istendik davranışların pekiştirilmesini içeren bağıllık yönetimi (contingency management) gibi destekleyici teknikler uygulanır. bakınız: DSM-5 sınıflandırması karşılaştırınız: başka bir halüsinojen kullanım bozukluğu, fensiklidin intoksikasyonu, başka halüsinojen intoksikasyonu, halüsinojene bağlı kalıcı algı bozukluğu, tanımlanmamış fensiklidinle ilişkili bozukluk, tanımlanmamış halüsinojenle ilişkili bozukluk