defense mechanism - savunma mekanizması
1. klasik PSİKOANALİTİK KURAM’a göre, psişik çatışmalar karşısında EGO'nun başvurduğu davranış örüntüsü. Tanımlanmış çok sayıda savunma mekanizması vardır. İnsanlar bunları kabul edilebilir olmayan, tehdit edici olan ya da ulaşılabilir olmayan BİLİNÇDIŞI dürtü, duygu, düşünce ve arzulara, acı veren anı ve deneyimlere karşı kendini savunmada; kendini, bütün bunların yol açtığı çatışma, suçluluk duygusu, öz-saygı yitimi ve eleştirilerden, temelde de KAYGI’dan korumada; kendine ve diğerlerine ait şemaları sürdürmede kullanır. Savunma mekanizmaları, yukarıda açıklanan sorunları kabul edip onlarla yüzleşmeyi, sorunlara akılcı ve çözüme yönelik yaklaşımlarda bulunmayı içermez. Bunlar gerçeğin olduğundan farklı algılanmasını sağlar, gerçeği yadsır ya da çarpıtır; kısaca, kişinin sorunlarını BİLİNÇ düzeyindeki algılama biçimini değiştirir. Ancak bu algılama biçimi, temelde, kişinin kendisini aldatmasını içerir. Bu mekanizmalarla ilgili bir başka kritik konu, kişinin, sorunla doğrudan başa çıkmadığının, bilinçdışına itilenleri orada tutmak için bazı mekanizmalar kullanmakta olduğunun bilincinde olmamasıdır. 2. güncel klinik psikolojide, savunma mekanizmaları, günlük sorunlarla başa çıkmak için kullanılan normal araçlar olarak kabul edilir. Ancak savunma mekanizmalarından herhangi birisinin aşırı kullanılması ya da OLGUNLAŞMAMIŞ SAVUNMA MEKANİZMALARI’nın kullanılması durumu psikopatolojiyle yakından ilişkilidir. 3. alan yazının savunma mekanizması olarak sıraladıklarının dışındaki psikoanalitik savunmalara bazı örnekler: algısal savunma, direnme, manik savunma, yansıtmalı özdeşim. bakınız: dekompansasyon, ilkel savunma mekanizmaları, bastırma , dissosiyasyon, dışsallaştırma , entelektüelleştirme, gerileme, hayal kurma, iptal etme, konversiyon, mantığa bürüme, ödünleme, aşırı ödünleme, özdeşim kurma , ters tepki oluşturma, yadsıma, yansıtma, yer değiştirme, yerine koyma, yüceltme karşılaştırınız: başa çıkma, bilişsel başa çıkma stratejisi